Başakşehir Belediyesi Living Lab Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’nde düzenlenen eğitimde, Başakşehirli kadınlara mikro kredi programının detayları anlatıldı. Mikro kredi Uzmanı Asiye Yılmaz, dar gelirli kadınların ekonomik hayata dâhil olmaları için sağlanan mikro kredi desteğinin 930 Milyon lirayı aştığını söyledi.
37 kadın girişimci adayının katıldığı eğitimde konuşan Mikro Kredi Uzmanı Asiye Yılmaz, 2003 yılından beri mikro kredi faaliyetlerini sürdüren Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Türkiye Grameen Mikrofinans Programı’nın, dar gelirli kadınların kendi kendilerine gelir getirici faaliyette bulunmalarına imkân sağlayan teminat ve kefalet istenmeden verilen küçük bir sermaye olduğunu dile getirdi.
“Yoksul kadınlar daima öncelikli”
Sunumunu istatistiki verilerle destekleyen Yılmaz, “Verilerden de anlaşılacağı üzere, Türkiye’de de makro-ekonomik değişkenler, işsizlik ve yoksulluğun ortadan kaldırılması için tek başına yeterli değildir. Bu bakımdan, mikro tedbirler de alınmalıdır.” şeklinde konuştu.
Mikro kredi uygulamasında, hiçbir maddi varlığı olmayan yoksul kadınların öncelikli olduğunu kaydeden Yılmaz, “Kredinin bir temel insan hakkı olması, mikro kredinin temel felsefesidir. Ticari bankalar, teminat ve kefalete, yani sağlanan güvenceye göre; mikro kredi programı ise sadece bir iş fikri olan yoksul kadınlara mikro kredi verilmesini esas almaktadır.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de 2003’ten beri uygulanıyor”
Mikro kredi uygulamasının başarılarından söz eden Yılmaz, “Nobel Barış Ödülü sahibi Prof. Dr. Muhammed Yunus’un dünyada öncülüğünü yaptığı Türkiye’deki mikro kredi uygulaması; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği ilk çeklerle, Türkiye’de ilk defa Diyarbakır’da 18 Temmuz 2003 tarihinde başlatıldı. Halen 64 ildeki 91 şube de, 180 binden fazla yoksul kadının mikro girişimci olmalarına yardımcı olacak şekilde, toplam olarak 930 milyon lirayı aşan miktarda mikro kredi verildi. Verilen mikro kredilerin geri dönüş oranına bakıldığında yüzde 100’lük bir başarı söz konusu.” değerlendirmesinde bulundu.
“Hibe yardımlar istisnai hale getirilmeli”
Türkiye’de hibe şeklindeki yardımlarım mutlaka istisnai hale getirilmesi gerektiğinin altını çizen Yılmaz, şunları kaydetti: “Çalışamayacak durumda olan yaşlı, hasta ve engelli vatandaşlarımıza evlerine kadar giderek ihtiyaç duydukları ayni ve nakdi yardımı yapmak, kişisel olarak hepimizin bir insani görevi olması yanında, sosyal devletin de gereğidir. Ancak çalışabilecek durumdaki yoksullara hibe yardımlar yerine, onların kendi kendilerine gelir getirici faaliyetlerde bulunmaları teşvik edilmeli ve bu yönde desteklenmelidir.”