Kanal İstanbul Çalıştayı’nın öğleden sonraki bölümünde gerçekleşen oturumda sunum yapan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Sabancı Üniversitesi İklim Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, Kanal İstanbul projesinin Paris Anlaşması’na aykırı olduğunu söyledi.
“Kanal İstanbul Çalıştayı’nın” İBB Muhtarlıklar ve Gıda Daire Başkanı Ahmet Atalık yönetiminde gerçekleştirilen “Çevresel Boyut; Tarım, İklim ve Ekoloji” başlıklı oturumunda, Kanalın İstanbul’a yaşatacağı ekolojik etkileri etraflıca değerlendirildi.
Oturuma, İstanbul Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Toprak İlmi Ve Ekoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Doğan Kantarcı, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Murat Kapıkıran, Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Prof. Dr. Murat Türkeş, Sabancı Üniversitesi İklim Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin İstanbul Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümü’nden Doç. Dr. Sevim Budak konuşmacı olarak katılım gösterdiler.
KANAL İSTANBUL İKLİM POLİTİKALARINA UYMUYOR
Paris Anlaşmasına vurgu yapan ve anlaşmayı ilk imzalayan ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Sabancı Üniversitesi İklim Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit ŞAHİN, “Paris anlaşması gereği ülkeler iklim koruma politikası izleme sözü verdi” dedi ve Kanal İstanbul’un iklimle mücadele kapsamında kabul edilemez olduğunu söyledi.
İklim krizi nedeniyle eski tarz politikaları sürdüremeyeceğimizi belirten Dr. Şahin şöyle konuştu:
“Eğer eski tarz iklim politikalarının ne olduğunu merak ediyorsanız, Avusturalya’da bugün yaşanan yangınlara bakın. Paris Anlaşması tam anlamıyla uygulansa da uygulanmasa da, Türkiye dahil anlaşmanın altına imza atan bütün ülkelerin yükümlülükleri var. Dünya ekonomisi karbonsuzlaşıyor, fosil yakıtlardan uzaklaşıyor. 2050’lilere kader bu dünyanın gerçeği. Türkiye bu proje ile hafriyata dayalı, yüksek emisyonlu fosil yakıt ekonomiyi kalıcı hale getiriyor.”
ÇED Raporu’na eleştiri getiren Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Murat Kapıkıran şunları dedi:
“Kanal’ın yapılması durumunda karşılaşacağımız sorunların analizinin yapması gereken ÇED Raporu’nun bu konuda tek damla bile etki değerlendirmesi yok. Sadece mevcudun analizi var.
Çevredeki mikroorganizmaların insan kadar değeri vardır. İnsan merkezli odaktan ekoloji merkezli odağa dönüşmeye başlamıştır. Kanal İstanbul, hiçbir ekolojik duyarlılık taşımamaktadır. 25 metre derinliğe kadar dolgu alanları yapılarak, deniz ekosistemlerinin bileşenleri yok edilecektir.”
Siyaset Bilimci Doç. Dr. Sevim Budak, Kanal projesinin siyasal mı yoksa ekolojik mi, ekonomik mi sorusuna cevap verilmesi gerektiğini söyledi. Budak, mevcut doğal yapının ekolojik koridor olarak kalmasını önerdi.