Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa, konuşmacı olarak İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Hüseyin Toros katıldı. Konferansı; Ataşehir Belediyesi Meclis 1. Başkanvekili Sevgi Uluğ, Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Ayten Kartal, muhtarlar ve çevreye duyarlı Ataşehirliler dinledi.
Katılımcılara bilgi veren Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Ayten Kartal, “Hava kirliliği ölçümünün yapılmadığı nadir ilçelerden biriydik. 2016 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ve Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ile birlikte bir çalışma başlattık. Bir ‘Hava Kalitesi Mobil Cihazı’ alalım ve mahallerimizin hava kalitesini ölçelim dedik. Örnek Mahallesi, topografik yapısından dolayı hava kirliliğinin yaşandığı ve en çok şikayeti aldığımız lokasyonların başında geliyor. Burada iki yıla yakın düzenli ölçüm yaptık ve değerlerin yüksek olduğu gözlemlendi. Yine aynı mahallede bir anket yaptık ve vatandaşlarımıza yaşadığı sorunları sorduk; ilk sırada trafik, ikinci sırada hava kirliliği yer aldı. Ataşehir’de sanayi yok ancak ısınma ve trafikten kaynaklı kirlilikler var. Hava kirliliği ölçüm çalışmamız 2016 yılında başladı ve hala devam ediyor” dedi.
Konuşmasının başında küresel ölçekte insanlığın en önemli sorunlarından birisinin hava kirliliği olduğunu belirten Prof. Dr. Hüseyin Toros, konferansta hava kirliliğinin nedenlerini, kirleticileri ve farkındalık oluşturmanın önemini anlattı.
Ataşehir Belediyesi’nin hava kalitesi çalışmalarının önemine değinen Hüseyin Toros, “Ülkemizde ilk defa bir ilçe belediyesi; ilçedeki havanın kalitesi nedir, halkımız ne soluyor diye ölçüyor ve bunu sürekli olarak kamuoyuyla paylaşıyor. Hava Kalitesi Mobil Cihazı ile biz Ataşehir’de parçacık materyalleri yani atmosferdeki tozları ölçüyoruz” dedi.
Hava kirliliğine sebep olan temel kirleticileri; parçacık maddeler, azot, kükürt, karbon monoksit ve ozon gazları olarak sıralayan Hüseyin Toros, atmosfere salınan kirleticilerin, ekolojik sisteme zarar verdiğinde buna hava kirliliği dendiğini söyledi.
Hava kirliliğinin kalp damar, akciğer ve beyin hastalıklarına sebep olabileceğini vurgulayan Toros, “Daha anlaşılır olması için kilo değerinden ifade edersek bir günde ortalama 10-15 kilo hava soluyoruz. Yediklerimize içtiklerimize dikkat ederken, solduğumuz havaya dikkat etmiyoruz. Hayat konforumuzu korumamız için öncelikle soluduğumuz havaya dikkat etmeliyiz. Daha sağlıklı bir hava kalitesi için, toplu hareket ederek farkındalık oluşturmamız gerekiyor. Ne soluduğumuzun farkına vararak çözüm aramak zorundayız” dedi.
Hava kirliliğinin gizli katil olarak nitelendirildiğini vurgulayan Toros, hava kirliliğinin yüksek olduğu günlerde insanların daha hassas davranmaları ve toplu taşıma araçlarını kullanmaları gerektiğini, sağlık açısından da spor bile yapılmaması gerektiğini ifade etti.
Dünyada üretilen gıdaların yüzde 30’unun çöpe gittiğini belirten Toros, “Tüketim alışkanlıklarımız değiştirmeliyiz, kaynakları verimli kullanmalı ve geri dönüşüme önem vermeliyiz” dedi.