İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Noel bayramını 6 Ocak’ta kutlayan Ermeni cemaatinin yeni yılını kutladı. Ermeni cemaatinin yeni Patriği Episkopos Sahak Maşalyan’ı ziyaret eden İmamoğlu, “Azınlık tanımı benim canımı çok yakıyor. Kimse bu şehirde kendini azınlık hissetmemeli bu şehirde ve bu ülkede. Bu şehrin her insanı, her bireyi eşit vatandaş, eşit yurttaş kavramıyla kendisini bu şehrin ve bu ülkenin asil bireyi ve sahibi hissetmeli. Bu tanımı, mümkün olduğu kadar bu şehrin hafızasından silmek isterim” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Noel bayramını 6 Ocak’ta kutlayan Ermeni cemaatinin yeni yılını kutladı. Ermeni cemaatinin yeni Patriği Episkopos Sahak Maşalyan’ı ziyaret eden İmamoğlu, “Azınlık tanımı benim canımı çok yakıyor. Kimse bu şehirde kendini azınlık hissetmemeli bu şehirde ve bu ülkede. Bu şehrin her insanı, her bireyi eşit vatandaş, eşit yurttaş kavramıyla kendisini bu şehrin ve bu ülkenin asil bireyi ve sahibi hissetmeli. Bu tanımı, mümkün olduğu kadar bu şehrin hafızasından silmek isterim” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Noel bayramını, 6 Ocak’ta kutlayan Ermeni cemaati ile bir araya geldi. Bağcılar Belediyesi’ne yaptığı ziyaretin ardından ilk olarak Yeşilköy’deki Surp Stepanos Ermeni Kilisesi’ne geçen İmamoğlu, burada Ermeni vatandaşların Noel’lerini kutladı. İstanbul’un inançlar anlamında zengin bir kent olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “İnanılmaz bir zenginliğin ve keyfin derinliğini yaşamak için buradayım. İstanbul’umuz her inançla ve her yaşam biçimiyle yüz yıllar boyu mutluluk yaşıyor. Bunu geliştirmek ve zenginleştirmek lazım. Bu şehrin inançları, bu şehrin yaşayanları, yüz yıllar boyu bu şehrin ev sahibi olan herkesi, bu güzel İstanbul’un tüm hoşgörü duygusuyla kucaklıyorum. Bu özel günde de bu duygularımı İstanbul’la paylaşmış olayım sizin vasıtanızla. Kardeşliğin, huzurun ve barışın kesiştiği, geliştiği bir yıl olur hepimiz için 2020 yılı. Aynı zamanda biz bu enerjiyle, dünyaya da çok özel mesajlar verir ve katkı sunarız diye de düşünüyorum. Başta yakın coğrafyamız olmak üzere, gerçekten barışın teminatı olacak ve barışın lokomotifi olacak bir şehir İstanbul. Bu duygular, buradan doğmalı ve gelişmeli. Bu bakımdan da sorumluluğumuz var. Bu manada dünyaya da barış ve huzur diliyorum. Umarım bütün insanlığın kazandığı bir yıl yaşarız hep birlikte” dedi.
MAŞALYAN’DAN İMAMOĞLU’NA “İNANÇ MASASI” TEŞEKKÜRÜ
Ardından Kumkapı’daki Surp Asdvadzadzin Patriklik Kilisesi’ne geçen İmamoğlu, Harutyan Amira Bezciyan Salonu’nda Ermeni Patriği Episkopos Sahak Maşalyan ve İstanbul’daki diğer Hristiyan cemaatlerinin ruhani liderleriyle bir araya geldi. İmamoğlu’na Noel ziyaretinde CHP eski milletvekili Selina Doğan ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile Şişli Belediye Başkanı Mummer Keskin eşlik etti. Noel kutlamasında ilk konuşmayı Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan’ın 8 Mart 2019’da hayatını kaybetmesinin ardından, geçtiğimiz Aralık ayında gerçekleştirilen seçimlerde Ermeni cemaatinin 85. Patriği olarak seçilen Episkopos Sahak Maşalyan yaptı. Maşalyan, İBB bünyesinde kurulan inanç masalarından dolayı İmamoğlu’na teşekkür ederek, “Azınlık kavramına bakışı nedeniyle ayrıca teşekkür ediyorum” dedi. Maşalyan’ın ardından konuşan İmamoğlu da şunları söyledi:
“Bu güzel gününüz kutlu olsun. Yeni yılınız güzelliklerle dolu olsun. Buradaki bütün ruhani liderler nezdinde, tüm cemaatlere aynı sevgilerimizi, saygılarımızı ve duygularımızı iletmek isterim. 2019’da kaybettiğimiz Patrik Mutafyan’ın rhu şad olsun. Kendilerini özlemle anıyoruz. Özellikle şu duygu önemli: Ben, kendimi bu şehirde dünyanın en zengin insanı hissediyorum. Gerçekten bu kentin inançları, kültürleri, bu karma biçim içerisinde birbirlerine olan hoşgörüsüyle büyütüldüğü taktirde, dünyada bundan daha özel bir coğrafya yok. Bunu geliştirmek, bu duyguyu büyütmek hepimizin önemli bir borcu. Varsa, eksiklikleri gidermek de sorumluluğumuz. Bu bakımdan bazı eksiklikleri gideriyor isek, inanın bu teşekküre gerek duymadan gideriyoruz. Daha da fazlasını yapmamız gerekir. Şehrimizin bize emanet ettiği duygu, bence bu. Bunu daha da büyüttüğümüzde gerçekten yüz yıllar boyu çok daha huzurlu ve mutlu oluruz. Azınlık tanımı benim canımı çok yakıyor. Kimse bu şehirde kendini azınlık hissetmemeli bu şehirde ve bu ülkede. Bu şehrin her insanı, her bireyi eşit vatandaş, eşit yurttaş kavramıyla kendisini bu şehrin ve bu ülkenin asil bireyi ve sahibi hissetmeli. Bu tanımı, mümkün olduğu kadar bu şehrin hafızasından silmek isterim.”