İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sanatçı Ahmet Güneştekin’in, ‘Hafıza Odası’ isimli sergisinin açılışı için Diyarbakır’a geldi. Açılış öncesinde gazetecilere değerlendirmede bulunan İmamoğlu, “Umarım bu sanat adımları, özellikle son yıllarda farklı sebeplerle, farklı vesilelerle yorulan ve gerçekten ne yazık ki bir takım olumsuz olaylarla, olumsuzluklarla anılan Diyarbakır'a başka bir sayfa ve pencere açar. Çünkü ülkemizin her noktasında en üst seviyede huzura ihtiyaç var, barışa, kardeşliğe ihtiyaç var” dedi.
SURİÇİ / DİYARBAKIR
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Elazığ ziyaretinin ardından, rotasını, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte Diyarbakır’a çevirdi. İmamoğlu çiftini, kalabalık bir vatandaş topluluğu, Ergani ilçesi girişinde davul-zurnayla karşıladı. Vatandaşların fotoğraf çektirme isteklerini yerine getiren İmamoğlu, “Bu bir, Diyarbakır ya da Ergani ziyareti değil. Ergani ve Diyarbakır’a ayrıca geleceğiz” dedi. Ergani’den il merkezine geçen İmamoğlu, Hazreti Süleyman Caddesi üzerinde faaliyet gösteren esnafa, ziyaretlerde bulundu. Esnaf ziyaretlerini, vatandaşların yoğun ilgisi altında güçlükle tamamlayan İmamoğlu çiftine bir dükkanda, kentin ünlü tatlısı burma kadayıf ikram edildi. Ziyaret sırasında bir gencin İmamoğlu’na, “Z kuşağı sizinle” şeklinde seslenmesi dikkat çekti.
“ELAZIĞ'DA GÜZEL BİR İŞE İMZA ATTIK”
İmamoğlu, Diyarbakır Ticaret Odası yöneticileriyle yapacağı toplantı öncesinde basın mensuplarına kısa bir değerlendirmede bulundu. “Çok hayırlı bir iş için bölgedeyim” diyen İmamoğlu, “Elazığ'da güzel bir işe imza attık. Geçen yıl Elazığ depreminde, ne yazık ki biliyorsunuz, ciddi bir hasar gördü Elazığ ve orada bir girişimde bulunmuştuk. Hem bakanlık hem valilik tarafından onay geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde oy birliğiyle karar alındı ve ismi Gazi Anadolu Meslek Lisesi olan lisemizin yeniden yapılması konusunda dün bir protokol imzaladık. Ve start verdik. Hızlı bir şekilde, özellikle Elazığ'ın geçmişinde de eğitim yaşamında çok ciddi katkıları olan bu eğitim kurumunu gerçekten farklı bir mimari kimlikle ve de eğitime büyük katkı sunacak bir biçimde laboratuvarları, atölyeleriyle beraber, İstanbul halkı adına büyük hasar görmüş, büyük zarar görmüş olan Elazığ'a destek amacıyla harekete geçireceğiz” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEMİZİN HER NOKTASINDA HUZURA, BARIŞA, KARDEŞLİĞE İHTİYACI VAR”
Diyarbakır’a, sanatçı Ahmet Güneştekin’in, “Hafıza Odası” isimli sergisinin açılışı için geldiğini aktaran İmamoğlu, şunları söyledi:
“Çok özel bir çalışması, bugün hakla buluşacak ve uzun bir süre de aslında halkla buluşmaya devam edecek. Bu anlamda, bu serginin açılışına katılma konusunda hem bu sergi sürecine katkı sunan destek olanları da alkışlamak hem de bir parçası olarak da burada bulunmaktan keyif duyacağım. Umarım bu sanat adımları, özellikle son yıllarda farklı sebeplerle, farklı vesilelerle yorulan ve gerçekten ne yazık ki bir takım olumsuz olaylarla, olumsuzluklarla anılan Diyarbakır'a başka bir sayfa açar, başka bir pencere açar. Çünkü ülkemizin her noktasında en üst seviyede huzura ihtiyaç var, barışa, kardeşliğe ihtiyaç var. Bu manada Diyarbakır da bu noktalardan, bu illerden bir tanesi. Bu yönüyle sanatın içinde olması ve kadim kültür kenti olan Diyarbakır'ın bu anlamda bu derinliğinden gelen hafızalarıyla anılmasının, bu sanat deneyimi açısından da kıymetli bir mesaj olacağını düşünüyorum. Bugün burada bulunmak, bu anlamda bulunmak, benim için büyük bir keyif.”
“ELAZIĞ’DA ZİYARET TALEBİMİZE OLUMLU DÖNÜŞ YAPILMADI”
İmamoğlu, burada, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:
-Valilik ve belediye ziyaretiniz olacak mı?
“Ben tabii siyasi bir takım gezilerimde, mutlaka valilik ve belediye ziyaretleri yapıyorum. Ama örneğin Elazığ'a talebimiz oldu hem valilikten hem belediyeden. Ki zaten protokolü de valilikle yapıyorduk ama kendileri katılmadılar. Ziyaret talebimize de olumlu dönüş yapılmadı. Bu yönüyle süreç orada o şekilde tamamlandı. Ama Diyarbakır ziyaretimiz, bir sanat etkinliğine katılımdır. Bu yönüyle herhangi bir talepte bulunmadık. Yoksa gittiğim her şehirde o şehirde, o şehrin belediye başkanı ya da elbette ki devletimizin temsilcisi olan valiliği mutlaka ziyaret ederim ve de bunu kendime bir sorumluluk olarak kabul ederim. Her ne kadar talep ettiğimiz neresi olursa olsun, çok da karşılık bulmadıysa da bu alışkanlığıma, bu sorumluluğuma devam edeceğim. Her gittiğim yerde bu talepte bulunacağım. Ama bugün böyle bir talepte bulunmadım. Zaten kısıtlı bir zaman dilimim var. Birazdan burada Ticaret Odası'yla çok değerli olduğunu düşündüğü bir sohbetimiz olacak -ki serginin de düzenleyicisi malumunuz Ticaret Odası- onun misafiri de sayılırız. Sonrasında beraber sanat etkinliğine geçeceğiz.”
“ÜLKENİN YÜZDE 75’İ MUTSUZ”
-Gittiğiniz illerde çok yoğun ilgiyle karşılanıyorsunuz. Bu durum siyasi kariyerinizde fikir değiştirmenize bir etken olacak mı? Anketlerde ve araştırmalarda Cumhurbaşkanlığı adayı olmamız isteniyor. Siz bir açıklama yapmıştınız, hala aynı görüşte misiniz? Hala belediye iyi bir belediye başkanı mı olmak istiyorsunuz?
“Kesinlikle öyle. Bana gösterilen ilgi, benim için en üst seviyede sorumluluğuma katkı sunan, beni motive eden bir deneyim oluyor aslında. Her gösterilen ilgi, ‘Ben daha fazla görevimi iyi yapmalıyım. Milletimize, 84 milyon vatandaşımıza ve aynı zamanda elbette ki İstanbul'umuza bu anlamda en faydalı işleri yapmalıyım’ sorumluluğuyla doluyorum. Öyle ifade edeyim. Günün sonunda siyasal süreçte bunlar tartışılabilir, konuşulabilir ama şunu ifade edeyim: Bugün Türkiye'nin, en üst seviyede ittifak ruhuyla, günün sonunda en doğru kararı vererek, bugün, bana göre ülkenin en az yüzde 75’inin mutsuz olduğu... Niye ‘Mutsuz olduğu’ diyorum? Ekonomik olarak araştırmalar, yüzde 75-80 düzeyinde. Adaletle ilgili araştırmalar, yüzde 75-80 düzeyinde. Eğitimle ilgili, yüzde 75-80 düzeyinde bir mutsuzluk söz konusu. Bu kadar mutsuz olan bir topluma karşı, siyasi anlamda muazzam bir ittifakla süreci başarıya eriştirmek ve bu düzenin değişmesini sağlamak ülkemiz için hayır olacaktır. Ve bütün o kötü gidişlere son verecek ve geleceğe dönük de muazzam bir başlangıç yapacaktır. Diğerleri detaydır. Ve bence şu an motivasyon bu olmalı. Zaten görevimi iyi yapan bir Belediye Başkanı olduğum takdirde… İstanbul Türkiye'nin en büyük kenti, dünyanın en özel kenti. 80 ilin karma bir kentidir İstanbul. 20 milyona yakın insan, orada aktif yaşam içerisinde. Onlara insan ayrımı yapmaksızın, yaşam biçimi ayrımı yapmaksızın, etnik köken ayrımı yapmaksızın, inanç ayrımı yapmaksızın, eşit seviyede bir yönetim anlayışını ortaya koyduğumda, zaten bu en üst seviyede ittifak ruhuna en güzel hizmeti yapmış olacağım. Şu an odaklandığım tek mevzu bu.”