İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu”nun birinci etabı olan “Mecidiyeköy-Mahmutbey Hattı”ndaki ilk test sürüşünü gerçekleştirdikten sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, “İBB Meclisi’nde Beyoğlu Örnektepe'deki İBB binası ilçe belediyesine tahsis edildi. Bina, protokollerin iptali ile TÜRGEV'den geri alınmıştı. Binanın durumu ne olacak, nasıl bir adım atacaksınız” sorusuna, “Bu resmen, meclisteki çoğunluk üzerinden eşkıya anlayışı. Kamu vicdanı değil, eşkıya anlayışı, eşkıya duruşu. Eşkıyanın ne anlama geldiğini biliyorsunuz; malını gasp etmek” yanıtını verdi. Bu duruma müsaade etmeyeceklerini belirten İmamoğlu, “Biz, orada yurt ve kreş hizmetlerine başlayacağız. Halkımızla buluşturacağız. Alınan karar, ‘yok’ hükmündedir A vakfı, B vakfı işine baksın. Kendi işlerini yürütsünler” yanıtını verdi. Meclis kararını veto edeceğini vurgulayan İmamoğlu, “Hukuki süreçleri yöneteceğiz. Zabıtalarımızla gideceğiz, temizleyeceğiz, içine insanlarımız girecek. Birçok kamu alanında yapılmak istenen bu müdahaleleri geri püskürteceğiz. Çünkü onlar, bir avuç insanın isteklerini yerine getiriyor; biz, 16 milyon insanın isteklerini yerine getiriyoruz.”
ÖRNEKTEPE’DEKİ YURT BİNASININ BEYOĞLU BELEDİYESİ’NE TAHSİS EDİLMESİ
“İBB Meclisi’nde Beyoğlu Örnektepe'deki İBB binası ilçe belediyesine tahsis edildi. Bina, protokollerin iptali ile TÜRGEV'den geri alınmıştı. Binanın durumu ne olacak, nasıl bir adım atacaksınız?”
- Bu resmen, meclisteki çoğunluk üzerinden eşkıya anlayışı. Kamu vicdanı değil, eşkıya anlayışı, eşkıya duruşu. Eşkıyanın ne anlama geldiğini biliyorsunuz; malını gasp etmek. Örnektepe'de, İBB olarak yurt yapıyoruz, ki hazırlığımızı yapıyoruz. Bir kreş yapacağız, parkla bağlantısını yapacağız, sosyal tesislerimiz olacak artı o yurdumuzu İBB olarak hizmete açacağız. Bizden daha güvenilir, bizden daha iyi süreci yönetecek bir başka kurum yok. A, B, C, D vakıfları benim umurumda değil. Biz, İBB olarak, 2 bin-3 bin yatak kapasiteli yurtlarla çocuklarımıza, gençlerimize çağdaş öğrenci yurtları ile hizmet vereceğiz. Şimdi eşkıyalık yaparak, kendince Meclis’te karar alarak ne yapıyorlar? Süreci bypass edecekler. Neymiş efendim? Bu projeyi, Meclis üzerinden X belediyeye tahsis edecekler, o belediye üzerinden de istedikleri gibi hareket edecekler. Hani kusura bakmasınlar ama ‘pışık’ derler ya çocuklar gözleri ile yaptıkları oyunda; aynı öyle der 16 milyon insan da. Böyle bir şey yok. İstanbul halkının malını, ‘Öyle istiyoruz’ diye gasp edemezler. ‘Siyasi bir takım iradeler bir avuç insan istiyor’ diye gasp edemezler. Bunun anlamı şu; örnek verelim: Kafalarına esti, ‘Meclis’te karar alalım Saraçhane binasını da alıyoruz, veriyoruz Fatih Belediyesi’ne’ demek anlamına gelir. Böyle bir yetki yok. ‘Kanunen hakkımızı kullandık…’ Kanunen hakkınız da bu değil. Bunu biz yürürlüğe koymayacağız. İBB olarak vakfımız var, kendi yönetimimiz var. Biz, orada yurt ve kreş hizmetlerine başlayacağız. Halkımızla buluşturacağız. Alınan karar, ‘yok’ hükmündedir. Hem hukuki süreci yöneteceğiz hem fiili süreçte gideceğiz paşa paşa halkımızla orayı buluşturacağız. A vakfı, B vakfı işine baksın. Kendi işlerini yürütsünler.
“Kararı veto edecek misiniz?”
- Gayet tabi veto edeceğiz. Hukuki süreçleri yöneteceğiz. Zabıtalarımızla gideceğiz, temizleyeceğiz, içine insanlarımız girecek. Birçok kamu alanında yapılmak istenen bu müdahaleleri geri püskürteceğiz. Çünkü onlar, bir avuç insanın isteklerini yerine getiriyor; biz, 16 milyon insanın isteklerini yerine getiriyoruz.
TEKNOPARK’A DAVET
“Cumhurbaşkanı İstanbul'da Pendik Teknopark açılışına katılıyor, gidecek misiniz? Test sürüşü için cumhurbaşkanına davet gitti mi?”
- Ben oraya davet edilmedim. Ama test sürüşü için davet yapmayız. Davet gerektiren bir ortam değildi. Biz, teknik bir süreci devreye aldık. Bütün açılışlarımıza, Cumhurbaşkanı, bakanlar, siyasi partilerin genel başkanları dahil, tamamına bizzat imzalayarak davetiyemi gönderiyorum. Biz, bugün Teknopark'a davet edilmedik. Açılışını da bilmiyorum. Ama biz her yere davet ediyoruz. Bütün devletimizin yöneticilerini, idarecilerini, siyasi partilerin yöneticilerinin başımızın üzerinde yeri var.